atölye iskele

6 Aralık 2010 Pazartesi


Gönderen Mehmet Türkçelik zaman: 15:17 Hiç yorum yok:
Bunu E-postayla GönderBlogThis!X'te paylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş

Gönderen Mehmet Türkçelik zaman: 15:15 1 yorum:
Bunu E-postayla GönderBlogThis!X'te paylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş

Gönderen Mehmet Türkçelik zaman: 14:56 Hiç yorum yok:
Bunu E-postayla GönderBlogThis!X'te paylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş


Gönderen Mehmet Türkçelik zaman: 14:50 Hiç yorum yok:
Bunu E-postayla GönderBlogThis!X'te paylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş
                       





Gönderen Mehmet Türkçelik zaman: 13:11 Hiç yorum yok:
Bunu E-postayla GönderBlogThis!X'te paylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş

4 Aralık 2010 Cumartesi

Mask çalışmalarım





                                                           


                                            
Gönderen Mehmet Türkçelik zaman: 04:18 1 yorum:
Bunu E-postayla GönderBlogThis!X'te paylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş
Daha Yeni Kayıtlar Ana Sayfa
Kaydol: Kayıtlar (Atom)

Blog Arşivi

  • ▼  2010 (6)
    • ▼  Aralık (6)
      • Mask çalışmalarım
      •                        
  • ►  2011 (1)
    • ►  Aralık (1)
  • ►  2012 (3)
    • ►  Ocak (3)

Hakkımda

Mehmet Türkçelik
Bizim buralarda, yani Filyos’ta, denizin kıyıya attığı ağaç parçalarına çatık(çatuk) derler. Ormanlardan denizlere kadar sürüklenen ağaçlar aylarca suda gezinir, fazlalıklarından arınır ve fırtınalı havalarda kıyalara vururlar. İşte kıyıya vuran bu ağaçlar, ürkütücü fırtınaların bereketidir. Dalgaların sahillere savurduğu ağaçlar kışlık yakacak için toplanır. Benim payıma ise daha narin, göze hoş gelen küçük parçacıklar kalır. Ben de onlardan kendimce heykelcikler yapmaya çalışırım. Başka neler mi yaparım? Bildiğiniz çuval kumaşından masklar yaparım. Bazılarından köpekler bile korkar. Uzun süre denizin işçiliğinden geçerek kıyıya vuran cam parçaları, çakıl taşları, deniz kabukları ve kemikler beni heyecanlandırır. Atölyemde onlara yeni hayatlar vermeye çalışırım. Taş oyar, onlara Filyos’a özgü antik havalar veririm. Çamurla oynaşırım biraz da. Ah bir de gökyüzünü boyayabilsem!
Profilimin tamamını görüntüle

İzleyiciler

Basit teması. Blogger tarafından desteklenmektedir.